KORONA VİRÜS (COVİD-19) SALGIN DÖNEMİ VE PSİKOLOJİK TEPKİLER

Tüm dünya ülkelerinde görülen Covid-19 salgınının ülkemizde yayılması ile beklemediğimiz ve ön göremediğimiz bir sürecin ortasındayız. Hepimizi tehdit eden gerilimli ve belirsiz bir durumun olması, başa çıkma becerilerimizin yetersiz kalması ile ülkece çok yönlü bir kriz içerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Bu kriz aynı zamanda travmatik ve psikolojik bir kriz durumudur.

Salgın hastalık, karantina ve izolasyon durumlarında kadın, erkek, çocuk, genç, yaşlı herkeste psikolojik güçlük ortaya çıkabilir. Bazı kişilerde psikolojik tepkiler hemen ortaya çıkıp fark edilirken bazı kişilerde daha sonraki dönemlerde ortaya çıkabilir. Psikolojik reaksiyonların ortaya çıkışı aylar ya da yıllar sonra da olabilir.

Hastalık ve salgın stresimizi artırır en yaygın olarak da korku ve kaygıyı artırır. Korku ve kaygı kendimiz için olduğu kadar sevdiklerimiz ve diğerleri içinde yaşanır. Bazen bir başkası adına daha çok da olabilir. Yaşamımızın akışı kontrolümüzden çıkmış gibi gelir. Üzüntü, içe kapanma, depresyon, öfke ortaya çıkabilir. Öfke orantısız şekilde sözel ya da davranışsal, kişi ve nesnelere yönelebilir. Yaşam akışının, rutinlerin değişmesi, belirsizlik, yetersiz bilgiye sahip olmak kontrol algısını zayıflatıp stresi artırır.

Kaygının düzeyi bizim olası tehditleri nasıl düşündüğümüze, bilgi ve hayal gücümüzü nasıl harmanladığımıza bağlıdır.

Biliyoruz ki kişinin kendisinin yakınlarının yaşamına veya fiziksel bütünlüğüne ciddi bir tehdit varsa, evi ya da içinde bulunduğu toplum aniden hasar gördüyse bu durum normal insan yaşantısında beklendik olmayan bir şeyse psikolojik travma olarak adlandırılır. Travmatik olaylar herkes için olumsuz yönde etkileyicidir.

Gündelik stres kaynakları daha beklendik ve sıradandır. Olasılıkları ve kontrol edilebilirliği yüksektir. Zor durumlar bazen üst üste gelip birikir. Başka bir travma ile birleşir ve aşırı tepki oluşur.

Psikolojik travmanın en önemli etkileri; Kişideki önceki şemalar “Dünya güvenilir ve ön görülebilir bir yer” kavramı bozulur. Yaşamda bir düzen ve süreklilik olduğuna ilişkin inançlar’ kaybolmaya başlar. Kaygı verici, korkutucu duygu ve deneyimlerle başa çıkmayı sağlayacak içsel ya da dışsal Güvenli yere sahibim duygusu kaybedilir. İnsanlar güvende olduklarını gerektiğinde uygun bakım ve desteği alabileceklerini bilmek isterler. Travma yaşayana uygun sosyal desteğin sağlanmaması, olumsuz sosyokültürel tutumlarda travmanın etkisini artırır.

Pandemi olması tüm dünyada olması korkuyu büyüttüğü gibi sonuçlara katlanmayı bir ölçüde kolaylaştırıcı.

Covid-19 a vereceğimiz tepki daha önceki ruhsal zemininiz nasılsa onun üzerine şekillenecektir. Kişinin tepkilerinin ne olacağını bireysel özellikleri kadar; Çevresi, destek sistemleri, ekonomik ve sosyal koşulları da belirler. Bu süreçte yetersiz bilgilenme, ekonomik kayıp ve kaygılar, can sıkılması, etiketlenme korkusu, ihtiyaçlarını karşılama güçlükleri de ruhsal tepkileri artırır. Karantina sonrası ekonomik açıdan dar gelirli olanlarda daha fazla depresyon ve kaygı geliştiğini de bilmekteyiz.

Yaşlılarda özelliklede nörolojik yatkınlığı olanlarda sosyal izolasyona bağlı deliryum tablolarına yatkınlık artabilir. Ergenler özgürlüklerinin sınırlanmasına uyumda daha çok zorlanabilir.

Pandemi ve karantina dönemlerinde daha önceden ruhsal sorunu olanlar, Covid 19 a müdahale eden doktorlar, sağlık personeli, güvenlik ya da yardım birimleri, çocuklar, yaşlılar, bilişsel kapasitesi sınırlı olanlar, bu dönemde gebe olanlar ve doğum yapanlar ayrıca desteklenmelidir.

Psikolojik dengelerinizin bozulduğunu konsantrasyon, uyku, yeme düzeninde olan bozulmalarla, hali hazırda olan bedensel ve ruhsal hastalıklarınızın kötüleşmesi ile, yeni ortaya çıkan ve organik temelli olmayan bedensel yakınmalarınızla, ilaç, sigara ve alkol kullanımınızın artması ile, günlük işlerinizi bir süredir yapamıyor olmakla anlayabilirsiniz.

Çocuklarda stres arttığında daha çok regresyon ve hırçın davranışlarda artış görülebilir. Ağlama, sinirlilik, endişe, korkularda artma, öfke krizleri, organik nedeni olmayan bedensel sağlık yakınmaları, sevdiği şeylerden zevk almama, konsantrasyon zorlukları olabilir. Çocukların tepkileri aile ve bakım verenlerin ruh hali ve süreci ele alış biçimleri ile ilgilidir.

Hastalık ve salgın gibi travmatik kriz durumunda 4 dönem vardır. Bizlerde bu dönemleri adım adım yaşayacağız.

1-Şok (Tepki belirleyememek, amaçsızca kalmak)
2-Tepki (Gerçekle yüzleşme başlar adapte olunur. Savunma mekanizmaları devreye girer)
3-İşlem (Yavaş yavaş travmadan uzaklaşılır. İlgiler ve planlar başlar)
4-Yeniden uyum (Benlik saygısı yükselir. Yeni ilişkiler kurulabilir. Her şey yeni dengelerine oturur)

Elbet bu durumu aşacağız. Şu an karantina, izolasyon, evde kalmak toplumsal bir sorumluluk. Eğer tam olarak yapabiliyorsak kendimize saygı duymalıyız. Bu dönemde yaşadığımız birçok ruhsal tepkinin normal olduğunu bilmeliyiz. Bunları kabul etmeli, paylaşmaktan utanmamalıyız.

UZM. PSK. ZEYNEP ŞEKER AYGÜL

İLETİŞİM

Mesaj gönder

PİRAMİD PSİKOLOJİK HİZMETLER

Fatih Sultan Mehmet Bulvarı, İlknur Sk. No:4 B blok,
16300 Nilüfer-BURSA
0224 502 07 04 | 0530 263 83 00